ANKARA’DA KURUM VE DERNEKLERDE
THM ÇALIŞMALARI


İhsan ÖZTÜRK


HALKEVLERİNİN KURULUŞU
1912 yılında kurulan Türk Ocakları, 1931 yılında kapatılmış; onun yerine Ankara’da 1932 yılının Şubat ayında eski Türk Ocağı Merkez binasında ilk Halkevi açılmıştır. Böylelikle birçok sanat dalıyla birlikte ilk THM çalışmaları da başlamıştır. Halkevindeki çalışmalar daha çok öğretime yöneliktir. Gönüllü eğitmenler kendi dallarında hiçbir maddi çıkar beklemeden kurslar vermeye başlarlar.
1936 Yılında THM’nin geleceği için önemli bir olay gerçekleşir. Halkevleri Genel Merkezi’nce dünyaca ünlü Macar müzisyen ve besteci Bela Bartok Ankara’ya davet edilir. Ünlü müzik adamı o yılın Kasım ayında Ankara’ya gelir. O günleri Bela Bartok şöyle anlatıyor:
“… Halkevi’nin Ankara şubesince benim davet edilmeme karar verilmişti. Musiki folkloru üzerine üç konferans vermek, bir de Macar orkestra musikisi konserinde yer almak üzere 1936′da Ankara’ya davet edildim. Ayrıca, Macaristan Bilim Akademisi için Anadolu Türk Halk Musikisi örneklerinden plak doldurmamı sağlayacak iki gezi içinde söz almıştım. Söylemek bile gereksiz, bu daveti büyük bir zevkle kabul ettim, çünkü gerçek Türk Halk Musikisi (yani Türk köy musikisi) üstüne o sırada hiçbir şey bilmiyordum. Ankara’ daki ilk haftam konferanslarla ve konserlerle geçti. Ertesi hafta geziler başlayacaktı. Hastalandığım için, ne yazık ki bu gezilerin ilkinden ister istemez vazgeçildi. Ama daha sonra ikinci geziye başlamamız için bizi yolumuzdan alıkoyan herhangi bir engel çıkmadı. Besteci Ahmet Adnan Bey Halkevi tarafından bana eşlik etmek üzere görevlendirilmişti. Onun görevi türküleri söyleyenlere soru sormak ve ezgilerin sözlerini not etmekti. Ondan başka, Ankara konservatuarında bestecilik öğretmenleri olan Necil Kazım Bey ile Ulvi Cemal Bey de, yerel ezgilerin yerinde nasıl derlendiğini görmeleri için Maarif Vekâleti’nin isteği üzerine bizimle geldiler. Halkevi’ nin yerel şubelerine merkezden gönderilen emirde bize yardım etmek için ellerinden gelen her şeyi yapmaları istenmişti. Onlar yatacağımız yer, ulaşım gibi sorunlarımızla ilgilenecekler, çalışmamızın ilerlemesi ve işlerin yolunda gitmesi için ne gerekiyorsa onu yapacaklardı. Bizimle o kadar ilgilendiler, bize o kadar yakınlık gösterdiler ki, o geziyi hatırladıkça gerçekten duygulanırım. Oysa başlangıçta ciddi kaygılarım vardı, çünkü Türk arkadaşlarım bu girişimimiz için pek umutlu konuşmuyorlardı. Köylülerin bize türkü söylemeleri için onlarla haftalarca dostluk kurmak gerekeceğini söylüyorlardı. Güney Anadolu’nun Suriye sınırına yakın bir yöresine gittik, çünkü o yöre yazı Toros dağlarındaki yaylalarda geçiren, kışınsa Akdeniz kıyılarına inen göçebe Türk aşireti Yürüklerin kışlağıydı. Hala böyle ilkel şartlar altında yaşayan insanların eski musikinin bütün özgün niteliklerini muhafaza etmiş olabileceklerini varsaymıştık. İlk sistemli Türk halk ezgileri derlemesine sahne olacak yer için onların yaşadığı bölgeyi seçmemizin nedeni de buydu. Çalışmalarımızın merkezi Adana şehriydi. İlk iki günü orada, çevre köylerden getirilen şarkıcılarla çalışarak, oldukça iyi sonuçlar alarak geçirdik. Bu durum halk ezgisi derleme ilkelerine pek uygun değildi, ama son hastalığım yüzünden henüz köylere gidecek cesaretim yoktu. Üçüncü gün Mersin adlı bir kıyı kasabasına gittik, ama oradan aldığımız sonuçlar hiç tatmin edici değildi. Ama başka şeylerle biraz olsun avundum. Kasaba astropikal bölgedeydi, ısı hiçbir zaman sıfırın altına düşmüyordu, benim gittiğim kasım ayında da, Macaristan’da ağustos sonunda olduğu kadar sıcaktı. Burada hurma, şekerkamışı yetiştiriliyor, yalancı karabiber ağaçları, çiçek açmış, meyvesini vermiş muz ağaçları altında dolaştık.
Sonunda, dördüncü gün Adana’nın seksen kilometre doğusuna, Yürüklerin yaşadığı yöreye gittik. Önce Osmaniye adlı büyükçe bir köye (nahiye) uğradık. Bu köyün ve baz çevre köylerin halkı, şu yahut bu nedenle göçebe yaşayışı terk ederek yetmiş yıl kadar önce oraya yerleşmek zorunda kalan Ulaş aşiretindendi.”
Bu geziden sonra 17 Ağustos 1937 tarihinde, Hasan Ferit Alnar, Necil Kazım Akses, Ulvi Cemal Erkin, Halil Bedii Yönetken ve teknisyen Arif Etikan'dan oluşan grup, Ankara'dan Sivas'a derleme yapmak için gelirler. Ahmet Kutsi Tecer, Halil Bedii Yönetken'e, Sarısözen'in bu heyete katılmasını tavsiye eder ve Sarısözen'in ilk derleme gezisi gerçekleşir. Bu gezi 1,5 ay sürer. Bu süre içinde Sivas, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Gümüşhane, Trabzon ve Rize illerinde derleme yapmıştır. 1938 yılında ise Sarısözen, Ankara Devlet Konservatuarı folklor arşiv şefliğine tayin edilir.
Muzaffer Sarısözen’in yer aldığı grup küçük değişikliklerle bu gezileri 1952 yılına kadar sürdürürler. İlk üç derleme gezisinden sonra gezi başkanı Muzaffer Sarısözen olur. Burada asıl konumuz derleme gezileri değil, ancak bu gezilerin başlamasında Halkevlerinin ne kadar önemli olduğunun bilinmesinde yarar var.
Halkevleri dönemin ozanlarını da desteklemiştir. Birçok ozanın (Âşık Veysel, Ali İzzet Özkan, Âşık Hüseyin vb.) Ankara’ya getirilip konserler verdirilmesi, onların halk tarafından tanınmasına vesile olmuş, maddi yönden de destek olunmuştur. Ne yazık ki Halkevleri siyasi nedenlerle 1951 Yılında kapatılmış, mal varlıkları hazineye devredilmiştir. Halkevlerinin birinci dönemi diyebileceğimiz 1932 yılından 1951 yılına kadar 19 yıl sürmüş; bu süre içinde birçok alanda (Dil-Edebiyat, güzel sanatlar, temsil, spor, sosyal yardım, halk dershaneleri ve kursları, kütüphane ve yayın, köycülük, köycülük, tarih ve müze.) çalışmalarını sürdüren 478 şube ve 4322 halkodası açılmıştır.
Halkevlerinin 2. Dönemi ise 1963–1980 arasında 17 yıl sürmüş; bu yıllarda Halkevi Genel Merkez THM Korosunu kesintisiz olarak Özcan Tamer çalıştırmıştır.
Değerli büyüğümüz Özcan Tamer’le yaptığım söyleşide şu bilgilere ulaştım. 1958 yılında Ankara’da Denizciler Caddesinde müzikle ilgili çalışmalar yapmak için kurulan “Türkü okuma ve okutma Derneği” vardır. Dernek yöneticileri Muzaffer Sarısözen’in tanıdıklarıdır ve kendisinden dernekte üyelere ders vermesini rica ederler. Sarısözen Hoca’mız da yöneticileri kıramaz, dernekte bir THM Korosu oluşturup çalışmalara başlar. O dönemde Üniversite öğrencisi olan Özcan Tamer okul gecelerinde türkü söylemektedir ve kendisine eşlik eden 3-4 kişilik bir bağlama grubu vardır. Bu koronun varlığını öğrenince arkadaşlarıyla derneğe giderek Muzaffer Hoca’yla tanışarak koroda çalışmalara başlarlar. Yüksek öğrenim gören gençlerin THM’ ne ilgi duymaları koroya katılmaları Muzaffer Sarısözen’in hoşuna gider. Bir süre sonra Özcan Tamer’e koronun çalışmalarıyla ilgili görevler vermeye başlar, sonra da yardımcısı yapar. Ne var ki koro elemanlarının ve yöneticilerin Muzaffer Sarısözen’e disiplin konusunda ayak uyduramamaları sonucunda hoca koroyu bırakır.
Bu arada 27 Mayıs 1960’da ordu yönetime el koymuştur. Halkevleri yeniden açılarak çalışmalara başlamış, 1961 yılında da Bakanlar Kurulu kararı ile Kamu Yararına Dernekler statüsü kazanmış tır. Aynı yıl Sarısözen Hoca’ya bir THM korosu kurması için ricada bulunurlar. Hoca; işlerinin yoğunluğu, sağlığının uygun olmadığı için koroyu çalıştıramayacağını, ancak çalıştıracak birini bulacağını ve kendisinin de yardımcı olacağını söyler, Özcan Tamer’den bahseder. Böylelikle Özcan Tamer’in Halkevi Korosunu kurma ve çalıştırma görevi başlar.
Koronun çalışmaları kesintisiz 1980’e kadar sürer. Bu süreçte, ilerde adını tüm yurda duyuran birçok THM sanatçısının (İhsan Mendeş, A. Rıza Gündoğdu, Coşkun Güla, Süreyya Davulcuoğlu, Serbülent Yasun, Şakir Öner Günhan vb.) yolu halkevinden geçer.
Ankara’da Halkevi’nin yanı sıra 1960’lı yıllardan başlayarak Halk Oyunları ve Halk Müziği çalışmaları yapmak üzere birçok dernek kurulmuştur. TÜFEM, HOY-TUR, TUR-HOY, FOLK-TUR, HAMOY, HARMAN, TUBİL vb. adları en çok bilinen derneklerdir. Bu derneklerde daha çok lise ve üniversite öğrencisi olan üyeler, yetkin çalıştırıcıların nezaretinde halk oyunları ve halk müziği eğitimi almaya başlamışlardır. Amatör bir ruhla sürdürülen bu çalışmalar Aynı zamanda çalışmalarını halka açık gösterilerde, televizyon programlarında sergileyerek kültürümüze önemli katkılarda bulunmuşlardır.
Özellikle 1980’li yıllarda Belediyeler de bu tür çalışmaları desteklemiş, neredeyse tüm belediyelerde müzik kursları açılmış, THM Koroları kurulmaya başlanmıştır. Yine Resmi kurumlardan, İl, İlçe yardımlaşma derneklerinden birçoğu da Halk Müziği ve Halk Oyunlarıyla ilgili çalışmaları desteklemiş, korolar kurup ücretsiz, halka açık konserler vererek geleneksel halk kültürümüzün gelecek kuşaklara tanıtılmasında önemli görevler üstlenmişlerdir.
Ankara’da Dernek ve kurumlarda çalışmalarını sürdüren 50 civarında THM korosu vardır.
Bu korolardan tespit ettiklerim şunlardır:

ANADOLU MÜZİKLERİ DERNEĞİ ENGÜRÜ HALK TÜRKÜLERİ TOPLULUĞU
Şef: Mehmet ÜÇER

ANKARA BAROSU THM KOROSU
Şef: Kenan ŞAHBUDAK

ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ THM KOROSU
Şef: Mustafa ÖZCAN

ARTVİNLİLER DERNEĞİ THM Korosu
ŞEF: Ayşe TAŞ

ASAT-TUR THM Korosu
Şef: Kenan ŞELE

BOZOK THM KOROSU
Şef: Habip COŞKUNSOY

ÇAYYOLU TURNALAR THM TOPLULUĞU
Şef: Abdullah GÜNDÜZ

DSİ THM Korosu
Şef: Kenan ŞELE

ERYAMAN THM KOROSU
Şef: Hasan Basri DUMLUPINAR

HALAY-KUR THM Korosu
Şef: Kenan ŞELE

HAMOY (Halk Müziği Ve Oyunları Araştırma Eğitim Derneği)
THM Korosu Şef: Abdullah GÜNDÜZ

HAMOY GENÇLİK KOROSU
Şef: Savaş AKBIYIK

CUMHURİYET HALK KOROSU
Şef: Gülten YILDIRIM

ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI THM Korosu
Şef: Ümit BEKİZAĞA

ENGÜRÜ TÜRK MÜZİĞİ DERNEĞİ THM Korosu
Şef: Mehmet ÜÇER

GEHEM (Şehr-i Avaz Topluluğu)
Şef: Mehmet ÜÇER

GÖRME ENGELLİLER REHABİLİTASYON MERKEZİ – THM Korosu

GÜMRÜK MÜSTEŞARLIĞI – THM Korosu
Halk Bankası – THM Korosu Serbülent YASUN

İLLER BANKASI THM Korosu
Şef: Zeynep CİHAN

KOLİN İnşaat Personel THM Korosu
Şef: Bircan PULLUKÇUOĞLU

KÜLTÜR BAKANLIĞI PERSONEL KOROSU
Şef: Hasan ÖZEL

MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI THM KOROSU
Şef: Şafak Ercan DOĞAN

MAMAK BELEDİYE KONSERVATUARI
Şef: Adnan ŞAHİN

MARDİN VAKFI (Marev Müzik Topluluğu)
Şef: Mehmet ÜÇER

MERKEZ BANKASI THM Korosu
Şef: Serbülent YASUN

Ozan-Der THM Korosu
Şef: Kenan ŞAHBUDAK

REKABET KURUMU THM Korosu

SGK THM Korosu
Şef: Hasan ÖZEL

T.K.İ. (Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğü)
THM Korosu Şef: Ali Haydar GÜL

T.P.A.O. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ THM Korosu
Şef: Serbülent YASUN

TAI - THM Topluluğu
Şef: İhsan ÖZTÜRK

KGM (Kara Yolları Genel Müdürlüğü) THM Topluluğu
Şef: İhsan ÖZTÜRK

YENİMAHALLE BELEDİYESİ THM Korosu
Şef: İsak YILMAZ

ÇANKAYA BELEDİYESİ THM Korosu
Şef: Satılmış Koruk

KEÇİÖREN BELEDİYESİ THM Korosu

TÜRKÜDER YURTTAN TÜRKÜLER THM Korosu
Şef: Orhan Gazi YILMAZ

TAPU KADASTRO THM Korosu
Şef: Sadi PİRKOCA

TBMM THM Korosu
Şef: Kubilay Dökmetaş - Ali Haydar GÜL

TEDAŞ THM Korosu
Şef: Şerife HATUN

TRABZON VAKFI THM Korosu
Serbülent YASUN

TÜRSAB Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği- THM Korosu
Şef: Serbülent YASUN

VAKIFBANK THM Korosu
Şef: Serbülent YASUN

ZEKAİ TAHİR BURAK ÇOCUK HASTANESİ THM Korosu

2014 -2015 döneminde faal olmayan korolar:
PTT THM Korosu,
Gençlik Ve Spor Bakanlığı – THM Korosu,
Gata – Gülhane Askeri Tıp Akademisi – THM Korosu
Hazine Ve Dış Ticaret Müsteşarlığı – THM Korosu,
Ziraat Bankası THM Korosu,
Türkiye Kalkınma Bankası THM Korosu,
Maliye Bakanlığı THM Korosu,


27. 12. 1932 yılında Büyük Önder Atatürk’ün talimatıyla Ankara Kulübü kurulur. Burada da Ankara’nın ünlü bağlama sanatçıları ve seymenleri Ankara’nın geleneksel oyunlarını, türkülerini kısaca seymen kültürünü sonraki kuşaklara aktarmak için uğraş verirler. Günümüzde de Ankara Kulübü bu kültürü doğru biçimde gelecek kuşaklara aktarılmasını aktif bir şekilde sürdüren başarılı bir yönetim vardır.


Kaynak:
1) Özcan Tamer ile yapılan söyleşi
2) Atatürk’ün Kültür Kurumu Halkevleri - Doç. Dr. Anıl Çeçen - Gündoğan Yayınları
3) Hamoy Derneği Arşivi
4) Ankara’da Koro Çalıştıran müzisyenlerden alınan bilgiler.

.