Nesimi Çimen 1931 yılında Adana’nın Saimbeyli Kazasının Fatmakuyu Köyü’nde doğdu. On yaşındayken ailesiyle birlikte Kayseri’nin Sarız kasabasına bağlı İncemağara Köyü’ne göçtü.

Sarız (özellikle de köyleri), Sivas, Tunceli, K.Maraş gibi illerimizden bir hayli göç almış; birçok Alevi-Bektaşi ozan ve mahalli sanatçının (Hasan Yücel, Haydar Bayrak, Hacı Bayrak vb.) yaşadığı Elle (şelpe) çalınan ırızva (cura – curre) adlı halk çalgımızın da en yaygın biçimde kullanıldığı bir ilçedir. Nesimi’de bulunduğu ortamdan etkilenerek on üç – on dört yaşında ırızva çalmaya başladı. Yetenekli bir çocuktu ve güçlü bir belleği vardı. Büyüklerinden dinlediği deyişleri gelip evde kendi kendine çalıyor, gün geçtikçe de icradaki ustalığı artıyordu. Daha çocuk yaştaydı ve hayatını çalışarak kazanmak zorundaydı, Bu dönemde bir köy ağasının yanında maraba olarak çalışmaya başladı. Ağanın Dilber adlı kendi yaşlarında bir kızı vardı.

Gönül bu ya… Nesimi ile Dilber arasında bir duygusal yakınlaşma oldu. Evlenmeye karar vererek birlikte Sarız’dan kaçıp Elbistan’ın Sevdili'ne yerleştiler.

Elbistan Nesimi'nin sanatçı yanının gelişmesinde çok yararı oldu. Mücrimî, Hasretî, Melulî gibi değerli ozanların yetiştiği, Anadolu Aleviliği’nin yoğun yaşandığı bu bölgede uzun süre kaldıktan sonra Adana’nın Kozan kasabasının Faydalı Köyü’ne yerleşti. Bir süre tarlalarda çapacılık yaptı. Bu arada dayısından kalaycılık ve bakırcılık öğrendi. Dayısıyla birlikte köy köy dolaşarak bir süre geçimini bu mesleklerden sağladı. 1953 yılında askere gitti. Askerlik bitince 1956 da tekrar Adana Kadirli’ye yerleşti. Düzenli bir iş kuramadığı için geçim sıkıntısı çekiyordu. Bu yıllarda da Almanya Türkiye’den işçi almaya başlamıştı…

İşçi olarak Almanya’ya gitmek için başvurdu, fakat yapılan muayenede nefes darlığı olduğu gerekçesiyle göndermediler.

1959 yılında oğulları Mazlum dünyaya geldi. İki can zor geçinirken üçüncü bir can daha gelmişti eve…

1963 yılından sonra İstanbul’a yerleşti ve bir mozaik fabrikasına işçi olarak girdi. Düzenli bir işinin ve gelirinin olması Nesimi’nin yaşamını biraz düzeltti. Bu dönemde aktif olarak siyasetle deilgilenmeye başladı.Türkiye İşçi Partisine üye oldu. Partinin düzenlediği birçok gecede, çalıp söyleyerek işçi sınıfını deyişleriyle etkiliyordu.Bu sıralarda işyerinde çıkan grevde işçilerin başına geçince işten atıldı. Ve ailesinin geçimini sağlamak için sazını alıp tekrar düştü yollara…

1967 yılında Tunceli'de sergilenen bir Pir Sultan Abdal oyununda oynayan ve deyişler söyleyen Nesimi, salonda olay çıkınca gözaltına alındı ve bıyığının yarısı tek tek yolunmuş bir vaziyette serbest bırakıldı. Ailesiyle birlikte tekrar İstanbul’a döndü ve Zeytinburnu'nda bir gecekonduya, bir süre sonra da Beykoz yakınlarında bahçeli bir küçük eve yerleşti.

Artık müzik dünyasında adı bilinen bir Nesimi vardı. Ailesini sazıyla, türküleriyle geçindirecek hale gelmişti. Bu arada oğlu Mazlum büyümüş İstanbul Devlet Konservatuarında keman bölümünde okumaya başlamış; daha sonra aynı okulun Bale bölümüne geçerek 1982 yılında mezun olmuştu. Böylelikle Nesimi’nin sırtındaki geçim yükü biraz daha hafiflemişti.

1984 yılında İsveç’e gitti. Bu yıllarda Almanya’nın birçok kentini de gezerek konserler verdi. İsveç’te oturma izni olmasına karşın 1987 yılında tekrar yurda döndü.

02. 07. 1993 günü Sivas'ta, Madımak Oteli'nde yaşanan yangın olayında 37 aydınla birlikte (arkasında birçok güzel şiir ve türkü bırakarak) Hakk’a yürüdü.

Şiirlerinden Örnekler:

1.

Daha sabah olmadı mı
Bu halk hâlâ uyanmıyor
Henüz çile dolmadı mı
Bu halkhâlâ uyanmıyor

Öküzü yok, katırı yok
Tarlası yok, motoru yok
Ebesi yok, doktoru yok
Bu halk hâlâuyanmıyor

Nesimi köylere vardık
Saz teline mızrap vurduk
Yılarca haykırdık durduk
Bu halk hâlâ uyanmıyor

2.

Şifa istemem balından
Bırak beni bu halımdan
Razıyım açan gülünden
Yeter dikenin batmasın

Gece gündüz bu hizmetin
Şefaatin kerametin
Senin olsun o sohbetin
Yeter huzurum gitmesin

Taşa değmesin ayağın
Lale sümbül açsın bağın
İstemem meth eylediğin
Yeter arkamdan atmasın

Kolay mı gerçeğe ermek
Dost bağından güller dermek
Orda kalsın değer vermek
Yeter ucuza satmasın

Sonu yoktur bu virdimin
Dermanı yoktur derdimin
İstemem ilaç yardımın
Yeter yakamdan tutmasın

Nesimi der vay başıma
Kanlar karıştı yaşıma
Yağın gerekmez aşıma
Yeter zehirin katmasın

3.

Dostluklar kurulsun insanlar gülsün
Barış güvercini uçsun dünyada
Yok olsun kötülük düşmanlık ölsün
Barış güvercini uçsun dünyada

Dostluklar kurulsun insanlar gülsün
Son bulsun savaşlar kimse ölmesin

Dünya cennet olsun yaşasın insan
Gelin barışalım dökülmesin kan
Son bulsun savaşlar kesilsin figan
Barış güvercini uçsun dünyada

Dostluklar kurulsun insanlar gülsün
Son bulsun savaşlar kimse ölmesin

İnsancıl insanlar barıştan yana
Ancak zalim olan kıyar insana
Barış aşkı yayılmalı cihana
Barış güvercini uçsun dünyada

Dostluklar kurulsun insanlar gülsün
Son bulsun savaşlar kimse ölmesin

Nesimi der ki ey füze yapanlar
Acımasız zalim cana kıyanlar
Bırak ey yaşasın bütün insanlar
Barış güvercini uçsun dünyada

Dostluklar kurulsun insanlar gülsün
Son bulsun savaşlar kimse ölmesin